Kanlıca Sakinleri Sağlık Ocaklarını Geri İstiyor

Kanlıca Sakinleri Sağlık Ocaklarını Geri İstiyor
Yayınlama: 17.04.2025
Düzenleme: 17.04.2025 20:27
19
A+
A-

İstanbul’un gözbebeği Kanlıca’da yaşanan sağlık ocağı krizi büyüyor. Yaşlı nüfusun yoğunlukta olduğu mahallede, yıllardır düz ayak konumda olan eski sağlık ocağına halk kolayca erişebiliyordu. Ancak sağlık merkezi, dik bir yokuşta yer alan yeni binasına taşındıktan sonra Kanlıcalılar mağduriyet yaşadıklarını dile getiriyor. Halk, eski yerine sağlık hizmetlerinin geri dönmesini ısrarla talep ediyor. Fakat bu talebin önünde bir değil, birçok engel bulunuyor.

“Bu bina halk için sağlık hizmeti sunmak üzere verildi, ticari ranta değil.”

En büyük engel ise, eski sağlık ocağının yer aldığı ve Kanlıca Yardımlaşma Derneği’nin mülkiyetinde bulunan Boğaz manzaralı bina. Bu binanın, dernek başkanı Ali Esat Yaşar’ın öncülüğünde LİÇİ HOUSE isimli firmaya 40 bin TL muammen bedelle ve 20 yıllık bir sözleşmeyle kiraya verildiği öğrenildi. Kiralanan yapı, üç kata yakın büyüklükte ve altı dükkân barındıran bir taşınmaz. Özellikle Boğaz’ı doğrudan gören çatı katı, binanın ticari değerini artırırken, Kanlıcalıların sağlık hizmeti beklentisini gölgede bırakıyor.

“Kız öğrenci yurdu” algısı, kafeterya şüphesine dönüştü

Mahalle sakinlerinden Murat Turan, bu süreçte büyük rol oynayan isimlerden biri. Turan’a göre, Dernek Başkanı Ali Esat Yaşar halka binanın kız öğrenci yurdu yapılacağını söyleyerek algı yarattı. Ancak bu iddialar ciddi biçimde çürütüldü. Turan’ın bizzat LİÇ’İ HOUSE’un sahibi Erhan Tükel’e yönelttiği “Kız öğrenci yurdu mu yapacaksınız?” sorusuna, Tükel’in “Daha karar verilmedi, ben ne yapılacağına karar veririm” dediği öne sürülüyor.

Bu belirsizlik, kafalarda farklı planların olduğu şüphelerini artırdı. İddialara göre LİÇİ HOUSE, binayı ileride kafeterya ya da restoran olarak işletmek istiyor. Bu da Boğaz ön görünümünde, oldukça değerli olan yapının ticari amaçlarla kullanılacağına dair şüpheleri güçlendiriyor.

Üstelik konuyla ilgili Hande Karabağlı’nın Rumeli Üniversitesi’ne yönelttiği “Kız öğrenci yurdu açılacak mı?” sorusuna karşılık, üniversitenin böyle bir projelerinin olmadığı yönünde kesin bir cevap verdiği belirtiliyor. Bu açıklama da Dernek Başkanı’nın kamuoyuna sunduğu “yurt” argümanının geçersiz olduğunu gözler önüne seriyor.

Tapusu şartlı verilmişti: Sadece sağlık hizmeti verilebilir!

Kanlıca halkının iddialarını güçlendiren en çarpıcı detay ise mülkün geçmişine dair. Söz konusu bina, Hürriyet gazetesinin eski sahibi merhum Erol Simavi tarafından “Kanlıca halkına sağlık hizmeti verilmesi şartıyla” Kanlıca Yardımlaşma Derneği’ne devredilmiş. Derneğin arşivlerinde bu şartlı devirle ilgili belgenin bulunduğu ve mülkün sadece bu alanda kullanılabileceğinin belirlendiği belirtiliyor.

Bu belgeye rağmen, Dernek’in binayı 20 yıllığına özel bir firmaya kiralaması kamu vicdanında büyük bir yara açtı. Mahalleli, bir kamu yararı amacıyla bağışlanan taşınmazın, şimdi ticari bir ranta kurban edilmesine sert tepki gösteriyor.

Sağlık mı, rant mı?

Görünüşe göre, Kanlıca’da yaşanan bu süreç sadece bir bina meselesi değil. Bu, halk sağlığının mı yoksa ticari çıkarların mı önceliklendirileceğiyle ilgili daha geniş çaplı bir tartışma.

Kanlıcalının sakinlerinden Murat Turan;“Bu bina bizim sağlık ocağımızdı. Yaşlılar buraya yürüyerek kolayca ulaşabiliyordu. Bu bina halk için verildi, halk için kalmalı.” dedi,

Peki, yetkililer bu çağrıya kulak verecek mi? Tapudaki şartlı devir ve halkın talepleri göz önüne alındığında, kamuoyu baskısı giderek artarken, gözler şimdi ilgili kurumların ve yargının atacağı adımlarda.

 

 

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.