Beykoz Belediyesi’ne ait sosyal tesislerde yaşanan %666’ya varan fiyat artışı tepkilere yol açtı. Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in tutuklanmasının ardından görevi devralan CHP’li Özlem Vural Gürzel döneminde başlayan değişiklikler, “sosyal belediyecilik” tartışmalarını alevlendirdi. Kent Lokantası modeli Beykoz’da tam karşılık bulmazken, yurttaşlar “eski tesis anlayışı geri gelsin” diyor.
İstanbul’un Beykoz ilçesinde belediyeye ait sosyal tesislerde yaşanan dönüşüm, hem halkın gündeminde hem de siyasi tartışmaların odağında. Önceki dönemlerde uygun fiyat ve eşit hizmet anlayışıyla vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği tesislerde, son aylarda %666’ya varan fiyat artışları yaşandığı iddia ediliyor. Bu gelişmeler, Beşiktaş merkezli yolsuzluk operasyonu sonucu tutuklanan Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in yerine vekâleten atanan CHP’li Özlem Vural Gürzel dönemine denk geliyor.
Belediye tarafından sosyal belediyeciliğin bir örneği olarak tanıtılan Kent Lokantası modeli, Türkiye genelinde birçok CHP’li belediyede uygulamaya konulmuş durumda. Uygulama bazı şehirlerde olumlu karşılanırken, Beykoz özelinde halkın önemli bir bölümü, geçmişteki sosyal tesis anlayışının daha kapsayıcı ve kaliteli olduğunu savunuyor.
Kent Lokantası’nın “yeni bir hizmet” olarak duyurulması Beykoz’da eleştirilere neden olurken, birçok yurttaş bu hizmet modelinin, eskiden var olan tesislerin daha düşük bütçeli bir tekrarından ibaret olduğunu düşünüyor. Kent Lokantası uygulamasına olumlu yaklaşanlar da mevcut; ancak eleştirilerin odak noktası, önceki sistemin neden terk edildiği yönünde.
Beykoz Kart ile %25’e varan indirimlerin yapıldığı, menü çeşitliliği ve mekân kalitesiyle öne çıkan Gümüşsuyu gibi restoranlar, sadece yemek yeme alanı değil, aynı zamanda sosyal eşitleyici birer kamu mekânıydı. Bugün ise bu tesislerdeki fiyat artışlarının bazı kalemlerde %666’ya ulaştığı, Beykoz Meclisi’nde söz alan bir AK Partili meclis üyesi tarafından dile getirildi. Halk, bu artışların özellikle dar gelirli gruplar üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirtiyor.
Süreçte adı geçen isimlerden biri de CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan. Belediye bünyesindeki bazı karar süreçlerinde adı geçen Taştan, sosyal tesislere dair kamuoyunda yöneltilen eleştirilere net bir yanıt vermiş değil. Ayrıca daha önce hakkında alınmış bir yıkım kararı bulunan bir yapıya ilişkin tartışmalar da hâlâ devam ediyor.
Kent Lokantaları, Türkiye’de sosyal belediyeciliğin sembol uygulamalarından biri olarak lanse ediliyor. Ancak Beykoz’daki tablo farklı. Vatandaşlar, geçmişte sahip oldukları tesislerin ve hizmet anlayışının daha güçlü bir sosyal karşılığı olduğunu savunuyor.
Özetle, Beykoz’da yükselen ses şu:
“Yeni markalar değil, eski değerlerimizi geri istiyoruz.”